7 Haziran 2012 Perşembe

Starlight Hotel


Antalya’nın Manavgat ilçesinin Kızılağaç mevkisinde yer alıyor hemen Silence Beach Hotel yanı. Büyük salonu sayesinde Conversion Center özelliği de bulunuyor.

Hazır Conversion Center olduğundan bahsetmişken salonundan bahsedelimi. Büyük kongrelere ev sahipliği yapabilen Kongre Merkezinde 1175 m2 giriş fuaye, 1300 m2 üst fuayesi ile toplamda 9500 m2 lik ferah alanları, kongre stand alanı,  kayıt alma alanı ve sergi alanı gibi çok amaçlı yerleri mevcut. Salon gala düzeninde yaklaşık 1000 kişiye aynı anda hizmet verebilmektedir. Özellikle salonda direk olmaması büyük avantajlarından biri. Masayı nereye koyarsanız koyun net bir biçimde sahneyi görebilmekte.

Otelin kendisine gelirsek güvenliğe geldiniz arabayla geldiyseniz eğer arabanızı dışarıya bir yere park etmenizi söylüyorlar otelin kendi bünyesinde bir otopark alanı yok sadece otel sahiplerinin için olsa gerek güvenliği geçtikten sonra 10 arabalık bir yer var o kadar. Onun dışında arabalar dışarıya park ediliyor. Karşısında bulunan arsayı bunun için kullanabiliyorsunuz ama arabada eşyalarınızı bırakmamanız söyleniyor biraz Allaha emanet yani.

Neyse arabayı bıraktık güvenliği geçtik ana kapıdan girdik ve hemen resepsiyon karşılıyor bizi. Ve resepsiyonun sağ tarafında arkalara gizlenmiş ufaktan bir lobby bar var. Barın karşısındaki geniş boşluk koltuklarla donatılmış. Laptopunuzu açıp takılırken bir şeyler içebiliyorsunuz. Bir üst kat “S Katı” salonların bulunduğu kat oluyor onun bir üstü ise “R Katı” restoran katı. Restoran katına geldiğinizde hemen karşınızdaki odaya geçerseniz bir bar ve odayı koltuklarla donatıldığını göreceksiniz burada içki servisi yapılıyor hemen yanındaki oda ise a la carte servisin yapıldığı restoran. Devam ederseniz sol tarafa doğru terasa çıkıyorsunuz ki oldukça güzel ve geniş bir terası var organizasyonlar için ideal sadece biraz ışık sıkıntısı var. İyi bir aydınlatma gerekiyor terasa. Sola değil de sağa doğru ilerlerseniz asansörden sonra ana restorana geliyorsunuz. Ana restoran oldukça büyük. Restoranın etrafı teras ile çevrilmiş durumda ve geniş bir oturma alanı sağlıyor. Lakin bu kadar geniş bir restoranın küçük bir büfesi olması çok büyük bir eksi. Bir tane ana yemek standı var bir tane de tatlı standı aralara ufak ufak  galoşlar -chafing dish- koymuşlar ama çok yetersiz. Bu kadar geniş kapasiteli bir oteli kesinlikle karşılamıyor. Ufak bir büfede çeşit aramak yersiz olur elbette doğal olarak da pek bir çeşit yoktu ama olanlar gayet lezzetliydi ki döner yediğim en lezzetli dönerlerden biriydi. Bu konuda haklarını yemek olmaz.

Otelin ön cephesinde yer alan bir havuzu var diğerlerine göre ufak sayılabilecek bir havuz ve havuzun içersine şezlonglar koymuşlar çok güzel bir düşünce. Güneşlenirken aynı zamanda suyun içersindesiniz. Diğer taraftan irili ufaklı havuzlar var lakin en dikkat çekicisi ikinci katta bulunan havuz çok güzel yapılmış. Etrafında sütunlar bulunan bir havuz var onun hemen geri tarafında boş bir alan bulunmakta kedi kesip ayin yapsan kimse yadırgamaz herhalde öyle garip bir alan tam da yıldızın uçlarına koyuyorlar masaları ve gece masaların üstüne kırmızı mumlar koyuyorlar ve üstten terastan bakınca çok güzel bi’ görüntü oluşuyor.

Odaları ise oldukça güzel standartın üstünde özellikle balkonunda jakuzi olan odaları oldukça güzel ve tercih edilesi tabi bu da fiyata yansıyor. Özellikle otelin denize bakan bölümünden oda tutarsanız gece balkondan denize karşı oturabilirsiniz lakin şöyle bir dezavantajı oluyor o odaların eğer sizin bulunduğunuz dönemde otelin ön bölümünde yer alan terasta yüksek sesli bir organizasyon varsa kolonlar odalara doğru çevrili olduğundan direkt size geliyor sesler ama organizasyonların gece en geç 00.00’da bitirildiğini düşünürsek pek de sorun oluşturmuyor ha derseniz ben tavuk gibi 22.00’de yatarım o zaman sorun oluşturabilir.

6 Haziran 2012 Çarşamba

Porto Bello Hotel


Antalya – Konyaaltı’da bulunan 5 yıldızlı tesis. 5 yıldızlı ama o kadar da büyük bi’ otel değil White Gold Hotel tarzında devasa bir tesis değil. Aslına bakarsanız bu otelde toplasan 2 ya da 3 saat geçirdim normalde bu kadar az bir süre geçirdiğim otelleri yazmıyorum. 2 saat boyunca durduğun bir otel hakkında ne kadar bilgi verebilirim ki sonuçta.

 Bu otelde değişik bir şey vardı ne olduğu hakkında en ufak bir bilgim bile yok aslına bakarsanız ismi bile olabilir “Porto Bello” çok sempatik geldi. Belki de kibritinden dolayı da olabilir – her gittiğim otelden bir kibrit alırım koleksiyon yapıyorum da- çok güzeldi kibritleri. Neyse otele dönersek.  Girer girmez sol tarafta resepsiyon karşılıyor sizi ondan sonra enine uzunca bir koridor var. Koridorun denize –kısmen havuza- bakan kısımları tamamen koltuklarla doldurulmuş  ufaktan da bir bar mevcut internette takılabiliyorsunuz  ki galiba en çok vakit geçirdiğim yer burasıydı. Resepsiyondan sola dönüp ilerleyince restorana ulaşıyorsunuz ama dediğim gibi 2 saat kaldığım için ve kaldığım süre içersinde yemek vakti olmadığından büfesi hakkında bir şey diyemeyeceğim. Ekstradan söyleyebileceğim otel hakkında havuzunun küçük gelmesidir gözüme. Bunun dışında pek bir şey diyemeyeceğim umarım bir daha yolum düşer de bu yazıyı düzenler, sizlerin huzuruna çıkarırım.

Ama ismi harbiden güzel değil mi? “Porto Bellllooooo”

5 Haziran 2012 Salı

White Gold Hotel & SPA


Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk otel. Küçük dediğime bakmayın bir butik otel değil elbet White Gold ama nedense bana çok şirin gelmiştir bu otel. Alanya’nın Oba mevkisinde yer alır otel. Konsept otel demek belki abartı olabilir ama isminden de anlaşılacağı üzere beyaz yoğunluk kullanılmış. Hill Side Su kadar yoğun değil elbet ama onun kadar da göz yorucu değil bence gayet tadında.

Büyük beach cluplardan değil, dar bir alana inşa edildiğinden saatlerce gezebileceğiniz bir bahçesi, alanı yok. Oba’nın göbeğinde olması ve Alanya’ya da uzak olmaması da artıları. Canınız sıkıldığında otelden çıkar çıkmaz hemen kafelerin, alışveriş yapabileceğiniz yerlere ulaşıyorsunuz.

Otel dediğim gibi ufak olmasından dolayı büyük bir havuzu da yok ön cephesinde yer alan ufak boyutta bir havuzu ve bir kaydırağı var ama hemen yolun karşısına geçtiğinizde denize ulaşabiliyorsunuz denize uzaklığı 100 metre var yok.

Oteli yaparken firma hiçbir masraftan kaçınmamış, hemen resepsiyonun karşısında boylu boyunca duran akvaryumlar çok güzel duruyor. Resepsiyondan ilerleyip üst kata çıkınca lobby bara ulaşıyorsunuz. Hemen sol tarafında ise restoran yer alıyor. Lobby barın çok ayrı bir havası var ne bileyim insanı dinlendiriyor. Hemen üstünüzde ise yazmadan geçemeyeceğim kocaman bir avize var duyduğuma göre 100.000 TL’den fazla bir para verilip asılmış oraya. Restoranı ise oldukça güzel denize karşı yemeğinizi yiyorsunuz isterseniz terasta da yemeğinizi yiyebilirsiniz ki yemekleri lezzetli oldukça güzel.

Odaları ise oldukça şirin ve güzel. Her şey yine beyaz. LCD televizyonlarından tüm eşya takımına kadar. Ufak ama şirin odaları var. Rahatlığınız için her şey düşünülmüş odalarda. Ekstradan bir şeye ihtiyacınız olmuyor.
Otelin spa bölümü hakkında da yazmak istedim lakin hiç bilmiyorum, girip gezmedim. Söylenene göre iyi hizmet veriyorlarmış ama ben bir şey diyemeyeceğim bu konuda. 

Otel ayrıca 12 ay boyunca müşterilerine hizmet veriyor ve kışın kafa dinlemek isteyenler için ideal belki deniz, güneş, kum üçlüsünü yakalayamayacaksınız ama kafa dinleyip uygun fiyatlara tatil yapabilirsiniz.    





Nazar Beach Hotel


Antalya’nın karpuzkaldıran mevkisinde yer alan otel.  Karpuzkaldıran askeriyesinin biraz ilerisinde yer alır.

Normalde evde yazarım yazılarımı ama bu sefer otelin ta kendisinin içinde yazmak varmış. Otel biraz şehir biraz tatil oteli. Aslında pek bi’ numarası yok. Küçük bir yeşillik alanı var havuzun hemen yanında orada da düğünler oluyor. Zaten bir düğün vesilesiyle geldim buraya da. Çok güzel şeyler yapılabilir lakin ekstra organizasyon firmasına bırakmak lazım. İyi bi’ organizasyon firması rüya gibi bir düğün çıkarabilir burada şuanda bir organizasyon firması mı var yoksa otel kendi mi yapmış hiçbir fikrim yok ama otel yapmışsa hiç ama hiç otele bırakmayın buradaki dekorasyon işini. Yapay çiçekler ve korkunç şamdanlar kullanılmış. Neyse konumuz otel düğün organizasyonu değil
.
Otelin havuzunun yanında ufacık tefecik bi’ pool barı var bi’ numarası yok. Restoran desen evlere şenlik. Akşam yemeğinde toplamda 8 çeşit vardı galiba bunlardan biri köfte, diğeri tavuk, patates, pilav, kabak kızartma, patlıcan kızartma, patates haşlama falandı. Tatlılarında da çeşit yoktu olmamasına rağmen bari lezzet olsun dedik maalesef ki o da yoktu. Özellikle kolasına dikkat çekmek istiyorum hani kötü asidi kaçmış kola falan oldu mı ”ya bu “le cola” mı be eheheh” deriz ya bu sefer le kolaya hasret kaldık. Hangi firmadan temin ediyorlarsa tebrik etmek lazım kendileri kola işinde çığır açmışlar. Bu kadar kötü kola hayatımda içmedim. Hani desem ben pimpirikliyim bende var sorun ama 8 kişi oturduk masaya hiçbirimiz ne kolamıza ne de fantamıza dokunduk. Çok kötüydü çok.

Onun dışında otelde zaten güvenlik yok direkt kapıya hurra giriyorsunuz otel içinde cirit atabilirsiniz. Ben o otelin çevresinde otursam gider oradan yemek yerim yani kimse bir şey sormuyor. Hoş evde yemek daha mantıklı da olabilir restoranı da düşünürsek.

Kısacası düğün için güzel bir alanı var onun dışında bir numarası yok bence. Antalya’ya ziyarete gelmişseniz bir şehir oteli tarzında kullanılabilir sadece yatmak amacıyla onun dışında tatil için tavsiye etmeyeceğim oteller arasında. 

25 Mayıs 2012 Cuma

IC Hotels Green Palace




IC – International Comfort- Oteller zincirinin (IC Airport, IC Hotels Santai, IC Hotels Residence, IC Hotels Green Palace) Antalya Kundu bölgesinde yer alan 5 yıldızlı halkası.

Güvenliği geçtiniz, hafif bir yokuştan geçtikten sonra ihtişamlı kapısına geldiniz otelin. Girişi cidden güzel ve ihtişamlı ama içeriye girdiğiniz anda resepsiyonu görmenizle birlikte o ihtişamı unutuveriyorsunuz. Çünkü gördüğüm en küçük resepsiyona sahip 5 yıldızlı tesis. Hatta 4 yıldızlıları da buna dahil edebilirim. İzmail otelinkinden biraz hallice. Bayi toplantısı için orada bulunmaktaydık ve neredeyse bizim kurduğumuz info standı resepsiyondan büyüktü. Çok garibime gitmişti. Hayır, yeriniz dar olur anlarım derim adamların girişte yerleri darmış ufak yapmışlar ama bildiğin Konya Ovası   gibi de alan var mübarek. Neden böyle bir şey yapmışlar çözemedim.

Resepsiyonu geçtikten sonra önünüze koskoca bi oturma alanı ve lobby bar geliyor. Konya Ovası dedim ya abartmadım çok geniş bi alan var ve her yer koltuklarla doldurulmuş insanlar kahvesini, çayını, birasını alıp oturuyorlar.

Ana restoran –Jasmine- otelin alt katında yer alıyor. Ana restoranın dışında 6 tane daha irili ufaklı restoranları var. Jasmine’s Ana Restaurant, Snack Restaurant, Italyan “Cavalli” Restaurant, Meksika “Casa” Restaurant, Çin “Canton” Restaurant, Japon “Sushi” Restaurant, Green Fish Restaurant, Türk “Fes” Restaurant. Ana restoran gayet ihtişamlı bir merdivenden indikten sonra ne idüğü belirsiz ve cidden gereksiz olan bi’ köprüden geçtikten sonra restorana ulaşıyorsunuz. İki girişinden birinden girdikten sonra sol tarafta açık büfe sağ tarafınızda ise masalar kalıyor. Açık büfesi gayet sağlam. Dana rostosu yediğimin en iyisiydi. Tatlılar konusunda sınıfta kalsa da (özellikle sütlacı çok kötüydü) –ki adam gibi tatlı yapabilen oteller nadirdir- genel olarak yemekleri oldukça lezizdi. Balık yemesem de görünümü gayet iyiydi en azından kupkuru değildi. Yiyen arkadaşlara sorduğumda da gayet olumlu cevaplar almıştım. Bir de restoranın dışarıya doğru teras kısmı var büfeleri gezmeden önce ilk oraya uğrayın ben sonradan keşfettim orayı. Izgara bölümünü oraya koymuşlar ve ızgaraları köfte olsun adana olsun gayet iyiydi. Pizza bölümü de ben oradayken dışarıdaydı her ne kadar ufak super fresh pizzalardan da olsa tadı iyiydi.

Çok büyük bir bahçeye sahip otel ve ismine yakışır biçiminde her yerde ağaçlıklar ve çim alanları var. Çimlik alanların içersinde hamaklar gel de uyu diye insanı çağırıyor gayet huzur dolu. Arka taraflarda kalan Greenisyum –yanlış hatırlamıyorsam- adında bir açık hava tiyatro bölümü var gayet güzel animasyon ekibi burada geceleri gösterilerini düzenliyorlar. Buranın hemen yanında da bir bar var buradan da içki servisi yapılıyor.

Otelin havuzlarının içersinde ufak adacıklar yapılmış ve bu adacıklara ağaçlar serpiştirilmiş. Çok güzel duruyor ağaç konusunda cidden titizler. Havuzları ise oldukça büyük otel için gayet yeterli seviyede.

Odaları ise gayet konforlu, standart odası dahil insan aradığını bulabiliyor. otelin mottosuna “We invite you to comfort” gayet uygun.

Sonuç olarak tatilimde hem yeşillik, hem eğlence hem de konfor istiyorum diyorsanız. Sizin için gayet uygun  

24 Mayıs 2012 Perşembe

Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA


Antalya’nın Kemer ilçesinin Beldibi mevkisinde yer alan 5 yıldızlı tesis. Antalya’dan Kemer tarafına giderken sol tarafta kalıyor.

Güvenliği geçtikten sonra otelin ana binasını geçtikten hemen sonra solda siyah antika bi araba karşılıyor sizi. 1954 model olsa gerek neyse tam hatırlamıyorum ama çok hoş bi’ arabaydı. Arabanın arka tarafında spa merkezi kalıyor. Spa’sı gayet iyi diye duyumlar aldım ama ne kadar iyi ne kadar kötü hiçbir fikrim yok ama görünüş bakımından oldukça güzel dekore etmişler.

Resepsiyonu geçtikten sonra aşağı tarafa doğru ilerleyince lobby bar ve restorana ulaşıyoruz. Lobby barın orada bulunan ufak bi’ sahnede geceleri canlı müzik yapılıyor.

Benim gittiğim dönem kış dönemine denk gelmesine rağmen restoran yemekleri çeşitliydi. Biraz geç girdiğimden dolayı soğuk olsa da bu konuda kötü bir yorum da yapamayacağım. Sonuçta tüketim kısıtlı ve ürün çeşidi fazlaydı. Her ne olursa olsun iyi diyebilirdim.

Restoran ve barlarını sıralarsak; La Noblesse, Renaissance Lounge, Lotus Restoran, Sunset Beach Bar, Piano Bar, Pool Bar, Uluslar arası A le Carte, Santa Fe, Sunset, Safran, Moonlight A la Carte ve barbekü, mangal yapılan bahçe tarafında bir yer var. Irish Pub da bulunan otelde irish pub biraz modern tarzda. Her tarafın ahşap olmasına alıştığımız konseptin dışına çıkmışlar. Mobilyaları oldukça hoş.  

Otelin aslında kısmen de olsa bi’ konsepti var ama bi’ Kremlin Palace ya da Topkapı Palace kadar yoğun değil elbette. Ama Rönesans esintileri yok değil. Resimler olsun mimari olsun gayet hoştu.

Odaları ise standart odası bile gayet hoş. Muhteşem, süper diyemem elbette ama standart bir oda için gayet yeterli bi’ donanıma sahip.  

22 Mayıs 2012 Salı

Letoonia Golf Resort Hotel



Antalya’nın Belek – ileribaşı bölgesinde yer alan 5 yıldızlı konsept otel.
Aralıksız en çok süre geçirdiğim otel bu olsa gerek 4 gün boyunca neredeyse otelden çıkamadım. Bu süre zarfında da otelin her yerini gezme şansım oldu.


İlk başta otelin ismine takıldım ben bu kadar yunan esintileri taşıyan bir otelin ismi neden Letonya. Uzun uzun düşüncelere daldım. Sonra dedim –yunan mitolojisine fazlaca ilgim olduğundan- herhalde Leto’dan (apollo ve artemis’in annesi) geldiğini düşündüm yoksa Letonya ile pek alakalı değil yani.

Oteli giriş kapısından itibaren anlatmaya başlarsak. İlk başta otomatik bir kapı yerine eski döneme uygun olsun diye iki tane kenara doğru açılan kapı kullanmışlar her ne kadar güvenlikler için eziyet olsa da güzel olmuş. Giriş ile resepsiyon arası fazla uzun değil hemen otelin kapısına ulaşıyorsunuz. Alışa gelmişliğin dışında Resepsiyon bölümü otelin ana binasından ayrı. Resepsiyonun karşısında ufaktan bir bar ve koltuklar var. Resepsiyonistleri ise ayrı bi iyiydi. cidden  her işim düştüğünde yardım ettiler. Kendileriyle alakalı olmayan konularda bile çok yardımları dokundu, sağ olsunlar.

Resepsiyondan çıktıktan sonra sizi uzun bi yol karşılıyor herhalde 200 metre civarında bi koridor çardak şeklinde kapatılmış üstü sağından solundan ufak dereler akıyor. Derenin arka taraflarında çimenlik alan var ve bu alanın içinde ise bungalov şeklinde 3 katlı otel odaları var. Çimenlik alanda oldukça güzel heykeller bulunmakta. Ki sanatta zerre anlamayan biri olsam bile çok hoşuma gitmişti. Koridorun sonunda havuz sizi karşılıyor sağ tarafınızda pool bar ve animasyonun kullandığı sahne sol tarafınızda ise ana bina ve biraz aşağısında restoran karşınıza çıkıyor. Ana binanın içinde toplantı salonları var aslında bir tane büyük salonu var lakin separatorler ile 4 ayrı salona ayrılabiliyor (Zeus, Artemis, Leto, Apollo) ki biz bu salonları kendi separatorlerimizle 17’ye bölmüştük.
 Ana binanın girişinde guest relations bölümü kalıyor. Hemen yanında spa merkezi var. Ve sağ tarafta internet kafe ve internet kafeye girmeden koridordan devam ederseniz bilardo, masa tenisi, langırt oynayabileceğiniz gaming room var. Üst katta salonların olduğu bölgede ise atrium barı mevcut.
 
Restoranı ise ana binanın birazcık aşağısında kalıyor. Büyük bi’ çardak şeklinde yapmışlar gayet hoş. Eğer bir gün kalıp dönseydin sıçıp sıvardım ama sonraki günler durumu düzelttiler. Kaldığımın ilk günü o kadar kötü yemekler çıktı ki yiyecek hiçbir şey bulamadım resmen ama 2. günü yaptıkları Türk yemekleri günü ile gönlümü kazandılar ki kokoreç bile vardı. Her ne kadar ekmek arası şeklinde değil de yufkaya sarıp verseler de yine de iyiyidi yemekleri. Adana kebabından, lahmacununa, et ve tavuk olmak üzere iki çeşit dönerine Maraş dondurmasına kadar bir çok türk yemeği mevcuttu tatlılarda ise sadece türk mutfağından seçmeler vardı.

Havuzun kenarından ilerleyince bir tahta gemi –dekor olsun diye yapmışlar havuz dibine- ilerleyip denizin üstüne kurulmuş uzun bir köprüyle daha karşılaşıyorsunuz orayı da geçtikten sonra sağ tarafta sneak bar kalıyor ve plaj. Klasik otel eğlencelerinin hepsi mevcut burada da.

Odalarına gelirsek ben dışarıdan hayran olarak baktığım bungalovlarda kaldım. Double oda olmasına rağmen tek kaldım bu da otelin bana kıyağıydı lakin otel odası beklediğim kadar güzel değildi. Bir yatak, iki koltuk ve ufak bi lcd tv. banyosu oldukça kötüydü hani jakuzi beklemiyordum ama nene dede duşakabini de beklemiyordum açıkçası. Mini barı ücretsizdi ki fazla da bir şey yoktu açıkçası bir bira, bir kola, soda, su.. gece 00.00’dan sonra 542’yi arayıp gece kahvaltısını odanıza söyleyebiliyorsunuz ama pek tavsiye etmem o kadar da leziz değiller. Omleti olsun hamburgeri olsun kuruydu fazlaca ama gece gece o kadar yorgunluktan sonra   pek tadına bakmadan yemiştim.


Evet otelimiz golf resort olmasına rağmen içerisinde 18 delik golf sahası yok. Sadece antreman yapabileceğiniz bir bölge var golf sahası otelden bağımsız bir yerde bulunuyor ki yeri hakkında da pek bilgim yok ama yakında bir yerlerde değildi. Otelden çıkış yapmak gerekiyor.

Son olarak ise personel bakımından –güvenlikteki bir yavşak hariç- oldukça iyi ve ellerinden geleni yapıyorlar. Sağ olsunlar yardımları çok oldu.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

İzmail Hotel - Ukrayna / İzmail


Ukrayna Odessa’da bulunan izmail kasabasının merkezindeki 3 yıldızlı otel. Bu üç yıldızı da neye göre verdiler cidden merak ediyorum.

Oteli aslında pek yargılamayacağım zaten izmail gibi bir yerde otel bulduğumuz için bile şanslıyız. Mc Donald’s da hamburger yerken “hadi izmail’e gidelim” diyerek yola çıkmıştık zaten. Ne yol biliyoruz ne de iz.

Otel dediğim gibi şehrin merkezindeydi. O zamanlar öğrenci olduğumuz için en ucuz odalardan tuttuk. 4 kişiydik bu yüzden iki oda tutmuştuk. Kapıdan girdiğiniz anda ufacık bir alan geliyor bildiğin 2 metre kare falan. 4 tane kapı bakıyor buraya bir tanesi girdiğimiz kapı doğal olarak, diğeri banyo, kalan ikisi de ikişer tane tek kişilik yatak bulunan 2 oda.

Banyoya değinmek isterim. Odaları tutmadan önce kadın zaten bizleri uyarmıştı banyolarda sıcak su olmadığını lakin temiz olmadığını söylemeyi de unutmuş tamam kir pas içinde değildi ama hoş bi’ görüntüsü de yoktu. Tuvalet bulunmuyordu onun yerine her katta bay bayan olmak üzere iki tane çoklu tuvalet buluyordu.   Odalar ise iki yatak, bir dolap ve bir tane de komidinden oluşuyordu. Ne daha az ne de daha fazla ha bir de perdeler onları unutmak olmaz. Yataklar her ne kadar yıkanmış 50 senelik çarşaflarla örtülmeye çalışılsa da çarşafı hafif kaldırdığınızda ortaya çıkan manzara içler acısıydı. Ben hayatımda bu kadar eski ve pis yatağı istanbul’da çöplüklerde gördüm herhalde. İnsan olan yatmazdı yani, biz yattık orası ayrı ama elden başka bir şey de gelmezdi hani. -Kendimi ifşa etmek gibi bi' niyetim yok, kendime değil yatağa dikkat çekmek isterim-

Otelin yemek servisi diye bir şeyi yoktu zaten içinde ufaktan bir büfesi vardı. Oradan su, kola, cips bilmem ne temin edebiliyorduk.

Resepsiyonu ise ufacık bir oda. Ufaktan vezne hesabı bir pencere açmışlar oradan anahtar, para vs.. alış-verişi yapılıyordu. Ayrıca resepsiyondaki teyze çok sevimli çok candandı. Sağ olsun bize bir çok konuda yardımcı oldu. Türk olduğumuzu öğrenince şehirdeki türk camisine kesin gitmemizi falan söyledi ki şehirde türk olduğumuzu öğrenen herkes bizimle konuşmaya çalışıyorlardı diğer Ukrayna şehirlerine nazaran çok daha sıcak kanlılardı.


Uzun lafın kısası gün gelir yolunuz düşerse izmail’e zaten gideceğiniz başka bi’ otel olmadığından buraya uğrayın. Aşırı derecede ucuzdur şuan hatırlamıyorum ama çok ama çok makul bi’ ücretle konaklamıştık. Her ne kadar gittiğim en leş otel olsa da en candan oteldi herhal.  

Dedeman Hotel - Konya


Konya otogara on beş dakika uzaklıkta kipa alışveriş merkezinin hemen karşısında bulunur. Şehrin merkezinde mi değil mi açıkçası bilmiyorum çünkü Konya’yı gezme şansım hiç olmadı. Konya’da gördüğüm 4 yer oldu birincisi otogar, ikincisi yemek yemek için gittiğim kipa, üçüncüsü hastalıktan geberdiğim için ilaç almaya gittiğim eczane ve son olarak Otel Dedeman.   

Şehir oteli olduğu için aslında pek bi numarası yok bu yüzden herhalde en kısa yazım Dedeman için olucak. Ve pek uzun süre de bulunamadım açıkçası saat akşamüzeri 6’dan program bitimi yani 11’e kadar durdum. Ne yemeğini yedim ne de yatağında yattım.

Girişteki döner kapıya semazen stickerı yapıştırmak her ne kadar yaratıcılıktan uzak dursa da –herhalde Konya’da otel yaptırsam döner kapısına böyle bir ekşın ben değil herkes düşünürdü- çok hoş durmuş. İlk defa bir otele girerken metal dedektöründen geçtim garip geldi her ne kadar makine ötmüş olsa da güvenlik görevlisi bayan kibarca buyurun geçin dedi. Hemen sağ tarafınızda uzunca resepsiyon bulunurken sol tarafınızda ise lobby bar var. Pek uğramanızı tavsiye etmem bir bardak ince belli çaya acımadan 4 TL geçiriveriyorlar. Hillside Su’dan sonra en çok acıtan bu oldu ama bu sefer hazırlıklıydım o yüzden pek koymadı açıkçası ama ne olursa olsun yani 4 TL bir çay için çok hem ben şeker de kullanmıyorum mk.

Resepsiyonu geçtikten sonra sağ tarafta bir koridordan ilerlerseniz solunuzda hemen hediyelik eşyalar satan bi dükkan var güzel biblolar var Konya’ya gelip de semazen almadan olmaz tanesini 25 liradan açan satıcıyla boğuşmamız sonucu 2 tanesini 25 liraya aldım. Pazarlık sünnettir ne de olsa. Özellikle böyle hediyelik eşya satan dükkanlarda. Biraz ilerleyip merdivenlerden yukarıya çıktığınız da ise salonların bulunduğu kata hoş geldiniz demektir. Bizim olduğumuz gün bir de düğün vardı girip bakıcaktım aslında ama ne vaktim oldu ne de gözüm kesti açıkçası her bulduğum boşlukta oturup dinlenip bir de tylohot patlatıyordum.


Lakin şu şehir otellerinin her şeyden para alma huylarından bir an önce vazgeçmeleri lazım hacım. Yani alt tarafı bir çay yani eğer zaten o oteldeysem sizle bir işim vardır ki gelmişim yani. Hani canım sıkıldı gel Dedeman’da bi çay içelim demez kimse. En azından çayı ücretsiz yapın ne bileyim interneti ücretsiz yapın mk. Ki ayrıca artık interneti tüm oteller ücretsiz vermek zorunda şikayet ettiğiniz anda otel ceza alıyor. Aklınızda bulunsun..

10 Nisan 2012 Salı

Titanic Beach Resort Hotel


Antalya’nın Lara bölgesinde yer alan 5 yıldızlı konsept otel. İsminden de anlaşıldığı üzere konsept olarak şu sıralar 3D’si yayınlamakta olan Titanic filminin de konusu olan Titanic  gemisi alınmış durumda.

Otel şekil itibariyle zaten Titanic gemisinden esinlenilmiş. Ön cephedeki havuzdan otele doğru bakınca otel tüm görselliğiyle ortaya çıkıyor. Otelin içersindeki kolonların ise aynı gemi yüzeyi şeklinde kaplanmış ve vidalanmış. Çok güzel görüntü ortaya çıkarıyor. Relax bar kısmında bulunan dümen ise otelde konaklayanların resim çektirmek için resmen sıraya girdiği bir alan. Ki lobby’de ve otelin çeşitli bölgelerinde oturacak yer var oturup kahvenizi içebiliyorsunuz ya da Almanlara katılıp barbut oynayabilirsiniz. Her köşede bir çift kağıt ya da zarlarla haşır neşir. Otelin içersinde bulunan LCD ekranlarda sürekli otelin ismini aldığı film Titanic gösteriliyor. Titanic hayranıysanız sıkılmadan sabahtan akşama kadar onlarca  kere izleyebilirsiniz.

Odaları ise keşke standart. Hani böyle konsept otellere gidince insan odalarını merak etmiyor değil. Ama Titanic Hotel için biraz hayal kırıklığı oldu. İnsan konsepte uygun bir şeyler arıyor ama maalesef aradığını bulamıyor. Bildiğin standart otel odası. Kötü mü? Değil, ama bu kadar para dökmüşsün kardeşim otele bari odaları da az buçuk konsepte uydursaydın ya. Keşke yapsalarmış.

Otelin restoranı -1’de hemen salonların orada. Geniş bi restoranı var yemekler hoş güzel. Kötü diyemem ama offf süper de değil yani. Ortalama bi’ beş yıldızlı otel yemeği. Ekstra övülecek ya da yerilecek bir durumu yok. Garsonların denizci üniforması giydirilmesi hoş olmuş ama en azından konsepte uymuş.

Otelin denize sıfır olup kendine has plajı var ama ne plajına gittim ne de havuzuna girdim bu yüzden pek yorum yapamayacağım. Ama havuzları gayet büyüktü. İnsanın içini daraltmaz herhal ki deniz varken havuz nedir yani ))

Düğün organizasyonları da yoğun bir şekilde yapılıyor otelde. Burada düğününüzü yapıp sonrada otelin burun kısmında klasik bir kollarınızı açarak resim çekilebilirsiniz. Biraz fazla klişe ama yapılır yani hoş bir anı olarak kalabilir.

8 Nisan 2012 Pazar

Bera Otel





 Antalya'nın Alanya ilçesinin Konaklı beldesinde bulunan mütasıp kesime hitap eden otel.

Otel müşterisi genelde türk ve arap bölgesindendir. Mütasıp kesime hitap ettiğinden otele girdiğiniz andan itibaren hissediyorsunuz bunu. Girer girmez sizi lobby'de tasavvuf müziğiyle karşılıyorlar. Ney ve bendir sesleri birbirine karışıyor bir çok otelin kullandığı lobby müziğinden yüz kat daha dinlendirici ve aynı zamanda konsepte uygun. Otelde namaz vakti kesilen müziğin yerini ezan alıyor ve otelde lobby'de kimse kalmıyor müdürler dahil bir anda herkes ortamdan kayboluyor. Bi ara F&B müdürünü bayağı aramıştım meğersem adam namaza gitmiş.

Otelin havuzu haremlik-selamlık. Bay, bayan ayrı yüzüyor ve biri bir tarafa geçince anons edip uyarıyorlar. ilk duyduğumda bayağı şaşırmıştım.

Otelin en güzel yeri ise restoranı. Mimarisi ya da dekorasyonu değil. Yemekler muhteşem derecede leziz. Yani o kadar otelde yemek yedim bunlara herkesin ağzından düşmeyen bir sürü otelde ama bu oteldeki yemeğin güzelliği tadı hiçbirinde yoktu. Türk müşteriye çalıştıkları için -Türklerin boğazına düşkünlüğü belli zaten- mutfağa inanılmaz derecede önem vermişler. Zeytin yağlı sarması annemin yaptığı gibi hatta abartayım annemkinden bile daha güzel yapmışlardı ve çeşitlilik bakımından da yardırmışlardı. Cidden beni çok şaşırtmışlardı, otelden ayrılırken özellikle tebrik ettim bu konuda. Ayrıca restorantlarda sağ da solda bulunanan " Ye iç israf etme " Araf suresi -ki suresine kadar hatırlıyorum nasıl işlediyse içime.-  bu kadar etkili olabilirdi kimse tabağında bir gram bir şey bırakmadan yiyordu. ben de çok az fazla gelmesine rağmen tabağımda bırakmadım zorla yedim yani. Diğer otellere göre çöpe giden yemek miktarı eminim %80 falan azdır. Ve doğal olarak restoranında içki yoktur hatta otelin hiçbir yerinde içki bulamıyorsunuz.
 
   Kısacası gidip iki rus tavlayıp, yatağa atabileceğiniz bi' otel değil. tatil için bana uygun da değil ne bileyim giden olursa otursun restoranına çıkmasın mk. çok güzel harbi, tekrardan kutluyorum. Food and Beverage ödüllü verilseydi en azından Food için Oscar goes toooooo Bera Otel.


Sueno Golf Resort Hotel



Bir önceki yazımın konusu olan Sueno hotels beach side'nin kardeş oteli antalya'nın belek bölgesinde yer alıyor. Zengin godomanlar için kısmen ne de olsa işin içinde golf 
var mk. 

Kardeş oteline nazaran daha kapasite olarak daha küçük olan yüz ölçümü bakımından ise rakamsal olarak bilmiyorum ama görünürde daha büyük olanı. Malum içersinde on sekiz delik golf sahası var.

 Dış alanda çok güzel bi' yapay gölü var ve gölün hemen yanında ise restoranı var. Hemen gölün üstüne yapılmış tahta platform üstünde bulunan masalarda yemek yiyebiliyorsunuz oldukça güzel yapmışlar. Lobby barın orada bulunan balkondan bakıldığında çok sağlam bi manzara karşılıyor seni. Göl, orman, yeşillik falan çok iyi.

Otelin içersinde her yere buggy -golf arabalarıyla - araçlarla gidiyorsunuz. plaj, otelin kendisinden biraz uzakta kaldığında -uzak dediysem buggy ile 2 dakika falan- plaja buggy'lerle gidiyorsunuz. Organizasyondan dolayı bana tahsis edilen buggy'yle tüm gün sağda solda cirit attım çok zevkli bir şey mk. 

İskelesi ise yine kardeş oteldekinin aynısı ve yine düğünlere ev sahipliği yapıyor. iyi bir organizasyon firmasıyla -ki burada ben devreye giriyorum keh keh- muhteşem organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.

Restoranı da kardeş otel kadar olmasa da –kapasite farkından olsa gerek- zengin bir büfeye sahip. Yiyecekler oldukça kaliteli garsonlar etrafınızda dönüyor bir isteğiniz var mı diye. Dakikalarca garson aramıyorsunuz diğer otellere nazaran. Her ne kadar açık büfe de olsa içecek konusunda kendilerinin yardımları gerekiyor.

Tüm hizmetler kardeş otelle aynı seviyede oldukça iyi ve insanlar memnun olarak ayrılıyorlar. Cebinizde ki fazla para size batıyor ve az da olsa golfe ilgi duyuyorsanız gidilesi bir otel. 

Sueno Beach Hotel


Antalya Side - Titreyen göl bölgesine bulunan devasa otel. Herhalde en zevk aldığım otel burasıydı bugüne kadar. Otelde sıkılmak imkansıza yakın bir şey. Bir kere büyük bayağı gezecek alan çok, bir oraya gidiyorsun bir buraya. Animasyon ekibi herhalde gördüğüm en iyi ekip burada. Müşterileri inanılmaz eğlendiriyorlar. otelin içersindeki lunapark da buna katkı sağlıyor tabiki de.

Otelin içersinde bulunan çim sahalar ise futbol takımlarının antremanları için yapılmış. Tatiliniz sırasında ünlü klüpleri görebilirsiniz burada.

Havuzları ise oldukça güzel ve yeterli kaydırak sayısı da fazla yani kaydıkdan sonra gidip tekrardan kayabiliyorsunuz metrelerce kuyruk beklemenize gerek kalmıyor. Tabi bu konuda asla Water Planet Hotel ile karşılaştıramazlar Water Planet’in yanında oldukça sönük kalıyor. –Water Planet ilerleyen günlerde bir başka yazının konusu olucak. -  Ayrıca havuzun dibinde bulunan barlar da oldukça aktif ve hoş.

Restorantı ise gördüğüm en geniş ikinci en leziz büfeye sahipti. -birincisi alanya - konaklı bera otel, orayı ilerleyen günlerde inceleyeceğim- oldukça geniş bi' yelpazesi var. Diğer oteller gibi bir gün sadece et çıkarıp eversi gün balık günü yapmıyor. Et, tavuk, balık kebaplar her şey var aynı günde zevkinize göre istediğinizi alabiliyorsunuz. Coffee break zamanında ise oldukça iyi tatlılar çıkarıyorlar gün içersinde bilgisayar başında internetin keyfini çıkarırken aynı zamanda kahvenizi içip atıştırabiliyorsunuz bunun için de gayet güzel mekanları var otelin. Sueno bu konuda Hill side su otel’e on bin basar yani.

Otel'in tam bir kimliği yok aslında ne bir kongre oteli ne de tatil ikisini birlikte çok iyi harmanlamışlar. Balo salonu gala düzeninde yaklaşık bin kişiye aynı anda hizmet verebiliyor. Oldukça büyük ve hoş salonu var. O kadar kişiye hizmet verirken bile hiçbir sorun yaşanmıyor. Banket ve F&B departmanları oldukça profesyonel.

İskelesi ise Sueno otellerinin klasik iskelesi. Oldukça uzun ve ilersinde bir bar bulunan bi iskele. Yazın düğün organizasyonu yapılıyor buralarda aynı anda 400 kişiyi misafir edebilecek büyüklükte. Manzarasıyla birlikte düğün için çok güzel bir yer.

Kısacası güzel hoş bi' otel. benim iş yapmaktan en zevk aldığım otellerden birisidir. Tatil ve iş için ne olursa olsun hoş bi' otel. 

Daha bi' godomanlara özel olanı Sueno Golf Belek ise bir sonraki yazının konusu.



7 Nisan 2012 Cumartesi

Hillside Su Hotel



Şunu net olarak söyleyebilirim en sıkıldığım otel. Tamam konsept on numara her şey beyaz falan, herkes beyazlar içerisinde ama bir yerden sonra sanki hamamdaymışsın gibi hissediyorsun. Yerler lake beyaz duvarlar lake beyaz bir köşeyi döndükten sonra sanki aynaya bakıyormuşsun hissi veriyor böyle bir anda duruveriyorsun sanki duvara çarpıcaksın ayrıca balo salonu otelin aksine tamamen siyahtır. o kadar siyah ki insanın içi daralıyor ulan yeter diyorsun. ışıklandırmaların kırmızı olması da bir yerden sonra beyaz ile birleşince göz sikiyor. 

 Ayrıca bu oteli diğer otellerden ayıran bir özelliği ise resepsiyonun girişte değil arka tarafta böyle çok sikko bir şey ne bileyim ben alışamadım girer girmez sağlı sollu bar karşılıyor sizi her bar taburesinin önüne açılmış suşi servisleri ise sanki zorla suşi yemeye itiyor insanı. Relax bar denilen olgu da yok mk. Gidip illa ya o sikko bar sandalyelerinde oturacaksın ya da ortadaki koltuklar da onlar da yayılmak için yani böyle internete girebileceğin böyle rahat rahat kahve içebileceğin bir mekan yok mk. Kahve de içmeyin direkt 7 TL geçiriyorlar. Ama lobbydeki o disko topları çok güzel. Disko toplarını hep sevmişimdir zaten güzel duruyorlar. Ve geceleri lobby’de çalmaya başlayan trance müzik ise ortamı tamamlıyor.

 Restoran ise kırmızı ve ayna kaplı ama ne kırmızı ahahsdsa sanki seks shop'a giriyorsun mk adamlar göz sikmek için var güçleri ile çalışmışlar harbiden kutluyorum.

Otelin girişi ise bunca yatırımın karşısında o kadar sönük kalıyor ki anlatamam. Otomatik bir beyaz kapı sanki bir firmanın deposuna giriyorsun kapı komple beyaza boyanmış bildiğin kapı bakındım otelin önünde ulan burası olamaz diye.

Otel odaları ise şöyleki; eşya yok hepsi betondan dökme mobilyalar. Yani televizyon sehpası duvarla bitişik bir şekilde betondan yapılma falan yani kısaca otel konsept ayağına çakallık yapıp mobilya masrafından kaçmış. Eskimez parçalanmaz ne de olsa. Otel odalarındaki en kral olay ise taktir ettiğim olay balkonlarda yatak olması. Herhalde balayı için seçilmesinin en baş nedeni bu balkondaki yatak. Çok fantazik bir şey. Teşircilikte sınır tanımıyor bu konuda. Kendine güvenen çiftleri beklemekte.

Otel içersinde bir müddet durduktan sonra baş ağrısı başlıyor. Gözlerim o kadar yoruldu ki otelde bildiğin başıma vurdu gripin içerek kendime zor geldim. Beyaz olayı çok ama çok gereksiz derecede fazla ve çok parlak.




Gold Island Hotel


 Gold City Hotel'in kardeş oteli. Antalya Alanya'nın Türkler beldesinde yer alır.

İsmi konusunda çok badireler atlattı bu otel. İilk yapımı zamanında Hilton oteller zincirinin bir halkası olmayı hedefliyordu. Her şey Hilton Oteleri kriterlerine göre yapıldı. Alanya'daki yerli halk bu otele gold island yerine hilton demeyi tercih eder lakin isim hakkını havalimanına olan uzaklığı başta olmak üzere birkaç kritere daha uymadığından alamamıştır. Daha sonra Gold Island olarak hizmet vermiştir bu sene ise isminin başına Sentido etiketini vurmuştur. Şuan da hala bu şekilde hizmet vermektedir.

Otel mimari itibariyle bilen bilir Bayern Münih'in Allianz Arena'yı andırır onun gibi yuvarlaktan bir şekli olup aynı zamanda Allianz Arena gibi dışındaki ışıklar sayesinde renk değiştirebilir veya animasyonlar oynatılabiliyor. Geceleyin çok hoş bi' görüntü sergiliyor özellikle Türk Bayrağı animasyonu oynadığı zaman. 

Otel geçen sene hizmete açıldı lakin tam olarak her şeyi yapamadıklarında sezonu öyle geçirdiler ve sezon sonu oteli kapatıp tekrardan tadilat olayına giriştiler. Şuanda bir çok yerinde tadilat olan otel daha da güzel bi' çehreye sahibi olacağa benziyor.

Gold Island'da kardeşi gibi ciddi bir yapıya sahip ya da bana öyle geliyor daha çok buisness havası var sanki. Ne bileyim böyle canlı kıpır kıpır bi' otel değil gibi.

Otelin konumu bölgesinin en iyi yerinde olsa gerek Türkler bölgesinin denize en uç -burun- yerinde. Yeri gayet güzel anlayacağınız. Lakin havalimanına ve Alanya'ya uzaklığı birer eksi. Otelin plajında yer alan tahta platform üzerinde buluna bar çok hoş güzel bi' iskele yapmışlar. ve düğün organizasyonları için bire bir. tam denizin dibi akşama doğru güneşin batışı birleşince muhteşem bi' görüntü oluşuyor. 

Restoranı oldukça iyidir zaten Türkiye'yi yurtdışında temsil eden aşçılardan kurulu bi' kadrosu var oldukça güzel yemekleri ve istediğinizi bulabiliyorsunuz.

Odaları ise gayet lüks olup kendi klasmanındaki diğer otellerden ayırt edici bir şey gözüme çarpmadı açıkçası. sadece gold oteller zincirinin klasik olayı olan banyo ile yatak odası arasında bulunan bir cam var ve jaluzi ile kapatılmış durumda isterseniz açabiliyorsunuz biraz fantazi amaçlı olabilir lakin ben 2 erkek kaldığım için sıkı sıkı kapalı tutmayı daha uygun görmüştüm siz bilirsiniz yani. 

Dediğim gibi otel biraz buisness havasında olduğu için biraz soğuk geliyor bana böyle sanki tatil için gitsem tam o moda giremeyeceğim gibi geliyor. Müşteri portföyü genel olarak godoman ruslardır. 

Resmi web sitesi için; 
www.goldislandhotel.com



6 Nisan 2012 Cuma

Gold City Hotel

Alanya'nın Kargıcak bölgesinde yer alan 5 yıldızlı turizm kompleksi. 

Diğer otellerden ayıran özelliğinin başında otel odalarını gayri menkul gibi satmalarıdır. Aynı apartman mantığıyla satıyorlar ve otelin içinde bir eviniz oluyor. Bunun yanı sıra otelin etrafını çevreleyen villalardan da istediğinizi satın alabilirsiniz.

Otel genel konseptiyle business otel gibi duruyor. Yani anlayacağınız o kadar eğlenceli bi' otel değil. daha çok çim sahalarından dolayı yurtdışı takımlarının konakladığı zengin rus iş adamlarının tercih ettiği bi' otel.

Arka tarafına bu sene yaptırdıkları yapay gölde ise cable ski olayını başlattılar. gayet eğlenceli görünse de bildiğin ciddi bir eğitim istiyor gibi.

Restorant bakımından çok zengin olmamasına karşın yemekleri oldukça güzel ve lezzetli diğer otellerdeki gibi saman gibi yemekler yemiyorsun yemeğin tadını gayet iyi alıyorsun. 

En üst roof bölümünde ise japon, çin ve türk mutfağını ayrı ayrı içinde barındıran restorantlar var. ayrıca zodiak barında ise alanya manzarasına karşı içkini içebiliyorsun. Zodiak bara bir parantez açmak gerekirse bar kendi etrafnda 360 derece dönüyor bir dönüşünü yanlış hatırlamıyorsam 40-45 dakikada tamamlıyor böylece sürekli aynı yöne bakmıyor sürekli dönüyorsun bar taburesinde. Güzel düşünülmüş.

Spa'sı ise gördüğüm en güzel spa'lardan biri gitmişken uğramak gerekir. En alt katta bulunan irish pub ise dekoruyla bile sadece görülmeye değer tabi gibip de bi' guinness içmeden olmaz.

Bir de otelin dışında yapılmış ters ev ise sadece düz değil ters de yaparız villalarımızı mantığıyla yapılmış oldukça güzel görüküyor.

"Last stop for a non-stop life" sloganıyla mezarlık mı lan burası dedirtiyor insana.

Web sitesi için;  http://www.goldcity.com.tr