7 Haziran 2012 Perşembe

Starlight Hotel


Antalya’nın Manavgat ilçesinin Kızılağaç mevkisinde yer alıyor hemen Silence Beach Hotel yanı. Büyük salonu sayesinde Conversion Center özelliği de bulunuyor.

Hazır Conversion Center olduğundan bahsetmişken salonundan bahsedelimi. Büyük kongrelere ev sahipliği yapabilen Kongre Merkezinde 1175 m2 giriş fuaye, 1300 m2 üst fuayesi ile toplamda 9500 m2 lik ferah alanları, kongre stand alanı,  kayıt alma alanı ve sergi alanı gibi çok amaçlı yerleri mevcut. Salon gala düzeninde yaklaşık 1000 kişiye aynı anda hizmet verebilmektedir. Özellikle salonda direk olmaması büyük avantajlarından biri. Masayı nereye koyarsanız koyun net bir biçimde sahneyi görebilmekte.

Otelin kendisine gelirsek güvenliğe geldiniz arabayla geldiyseniz eğer arabanızı dışarıya bir yere park etmenizi söylüyorlar otelin kendi bünyesinde bir otopark alanı yok sadece otel sahiplerinin için olsa gerek güvenliği geçtikten sonra 10 arabalık bir yer var o kadar. Onun dışında arabalar dışarıya park ediliyor. Karşısında bulunan arsayı bunun için kullanabiliyorsunuz ama arabada eşyalarınızı bırakmamanız söyleniyor biraz Allaha emanet yani.

Neyse arabayı bıraktık güvenliği geçtik ana kapıdan girdik ve hemen resepsiyon karşılıyor bizi. Ve resepsiyonun sağ tarafında arkalara gizlenmiş ufaktan bir lobby bar var. Barın karşısındaki geniş boşluk koltuklarla donatılmış. Laptopunuzu açıp takılırken bir şeyler içebiliyorsunuz. Bir üst kat “S Katı” salonların bulunduğu kat oluyor onun bir üstü ise “R Katı” restoran katı. Restoran katına geldiğinizde hemen karşınızdaki odaya geçerseniz bir bar ve odayı koltuklarla donatıldığını göreceksiniz burada içki servisi yapılıyor hemen yanındaki oda ise a la carte servisin yapıldığı restoran. Devam ederseniz sol tarafa doğru terasa çıkıyorsunuz ki oldukça güzel ve geniş bir terası var organizasyonlar için ideal sadece biraz ışık sıkıntısı var. İyi bir aydınlatma gerekiyor terasa. Sola değil de sağa doğru ilerlerseniz asansörden sonra ana restorana geliyorsunuz. Ana restoran oldukça büyük. Restoranın etrafı teras ile çevrilmiş durumda ve geniş bir oturma alanı sağlıyor. Lakin bu kadar geniş bir restoranın küçük bir büfesi olması çok büyük bir eksi. Bir tane ana yemek standı var bir tane de tatlı standı aralara ufak ufak  galoşlar -chafing dish- koymuşlar ama çok yetersiz. Bu kadar geniş kapasiteli bir oteli kesinlikle karşılamıyor. Ufak bir büfede çeşit aramak yersiz olur elbette doğal olarak da pek bir çeşit yoktu ama olanlar gayet lezzetliydi ki döner yediğim en lezzetli dönerlerden biriydi. Bu konuda haklarını yemek olmaz.

Otelin ön cephesinde yer alan bir havuzu var diğerlerine göre ufak sayılabilecek bir havuz ve havuzun içersine şezlonglar koymuşlar çok güzel bir düşünce. Güneşlenirken aynı zamanda suyun içersindesiniz. Diğer taraftan irili ufaklı havuzlar var lakin en dikkat çekicisi ikinci katta bulunan havuz çok güzel yapılmış. Etrafında sütunlar bulunan bir havuz var onun hemen geri tarafında boş bir alan bulunmakta kedi kesip ayin yapsan kimse yadırgamaz herhalde öyle garip bir alan tam da yıldızın uçlarına koyuyorlar masaları ve gece masaların üstüne kırmızı mumlar koyuyorlar ve üstten terastan bakınca çok güzel bi’ görüntü oluşuyor.

Odaları ise oldukça güzel standartın üstünde özellikle balkonunda jakuzi olan odaları oldukça güzel ve tercih edilesi tabi bu da fiyata yansıyor. Özellikle otelin denize bakan bölümünden oda tutarsanız gece balkondan denize karşı oturabilirsiniz lakin şöyle bir dezavantajı oluyor o odaların eğer sizin bulunduğunuz dönemde otelin ön bölümünde yer alan terasta yüksek sesli bir organizasyon varsa kolonlar odalara doğru çevrili olduğundan direkt size geliyor sesler ama organizasyonların gece en geç 00.00’da bitirildiğini düşünürsek pek de sorun oluşturmuyor ha derseniz ben tavuk gibi 22.00’de yatarım o zaman sorun oluşturabilir.

6 Haziran 2012 Çarşamba

Porto Bello Hotel


Antalya – Konyaaltı’da bulunan 5 yıldızlı tesis. 5 yıldızlı ama o kadar da büyük bi’ otel değil White Gold Hotel tarzında devasa bir tesis değil. Aslına bakarsanız bu otelde toplasan 2 ya da 3 saat geçirdim normalde bu kadar az bir süre geçirdiğim otelleri yazmıyorum. 2 saat boyunca durduğun bir otel hakkında ne kadar bilgi verebilirim ki sonuçta.

 Bu otelde değişik bir şey vardı ne olduğu hakkında en ufak bir bilgim bile yok aslına bakarsanız ismi bile olabilir “Porto Bello” çok sempatik geldi. Belki de kibritinden dolayı da olabilir – her gittiğim otelden bir kibrit alırım koleksiyon yapıyorum da- çok güzeldi kibritleri. Neyse otele dönersek.  Girer girmez sol tarafta resepsiyon karşılıyor sizi ondan sonra enine uzunca bir koridor var. Koridorun denize –kısmen havuza- bakan kısımları tamamen koltuklarla doldurulmuş  ufaktan da bir bar mevcut internette takılabiliyorsunuz  ki galiba en çok vakit geçirdiğim yer burasıydı. Resepsiyondan sola dönüp ilerleyince restorana ulaşıyorsunuz ama dediğim gibi 2 saat kaldığım için ve kaldığım süre içersinde yemek vakti olmadığından büfesi hakkında bir şey diyemeyeceğim. Ekstradan söyleyebileceğim otel hakkında havuzunun küçük gelmesidir gözüme. Bunun dışında pek bir şey diyemeyeceğim umarım bir daha yolum düşer de bu yazıyı düzenler, sizlerin huzuruna çıkarırım.

Ama ismi harbiden güzel değil mi? “Porto Bellllooooo”

5 Haziran 2012 Salı

White Gold Hotel & SPA


Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk otel. Küçük dediğime bakmayın bir butik otel değil elbet White Gold ama nedense bana çok şirin gelmiştir bu otel. Alanya’nın Oba mevkisinde yer alır otel. Konsept otel demek belki abartı olabilir ama isminden de anlaşılacağı üzere beyaz yoğunluk kullanılmış. Hill Side Su kadar yoğun değil elbet ama onun kadar da göz yorucu değil bence gayet tadında.

Büyük beach cluplardan değil, dar bir alana inşa edildiğinden saatlerce gezebileceğiniz bir bahçesi, alanı yok. Oba’nın göbeğinde olması ve Alanya’ya da uzak olmaması da artıları. Canınız sıkıldığında otelden çıkar çıkmaz hemen kafelerin, alışveriş yapabileceğiniz yerlere ulaşıyorsunuz.

Otel dediğim gibi ufak olmasından dolayı büyük bir havuzu da yok ön cephesinde yer alan ufak boyutta bir havuzu ve bir kaydırağı var ama hemen yolun karşısına geçtiğinizde denize ulaşabiliyorsunuz denize uzaklığı 100 metre var yok.

Oteli yaparken firma hiçbir masraftan kaçınmamış, hemen resepsiyonun karşısında boylu boyunca duran akvaryumlar çok güzel duruyor. Resepsiyondan ilerleyip üst kata çıkınca lobby bara ulaşıyorsunuz. Hemen sol tarafında ise restoran yer alıyor. Lobby barın çok ayrı bir havası var ne bileyim insanı dinlendiriyor. Hemen üstünüzde ise yazmadan geçemeyeceğim kocaman bir avize var duyduğuma göre 100.000 TL’den fazla bir para verilip asılmış oraya. Restoranı ise oldukça güzel denize karşı yemeğinizi yiyorsunuz isterseniz terasta da yemeğinizi yiyebilirsiniz ki yemekleri lezzetli oldukça güzel.

Odaları ise oldukça şirin ve güzel. Her şey yine beyaz. LCD televizyonlarından tüm eşya takımına kadar. Ufak ama şirin odaları var. Rahatlığınız için her şey düşünülmüş odalarda. Ekstradan bir şeye ihtiyacınız olmuyor.
Otelin spa bölümü hakkında da yazmak istedim lakin hiç bilmiyorum, girip gezmedim. Söylenene göre iyi hizmet veriyorlarmış ama ben bir şey diyemeyeceğim bu konuda. 

Otel ayrıca 12 ay boyunca müşterilerine hizmet veriyor ve kışın kafa dinlemek isteyenler için ideal belki deniz, güneş, kum üçlüsünü yakalayamayacaksınız ama kafa dinleyip uygun fiyatlara tatil yapabilirsiniz.    





Nazar Beach Hotel


Antalya’nın karpuzkaldıran mevkisinde yer alan otel.  Karpuzkaldıran askeriyesinin biraz ilerisinde yer alır.

Normalde evde yazarım yazılarımı ama bu sefer otelin ta kendisinin içinde yazmak varmış. Otel biraz şehir biraz tatil oteli. Aslında pek bi’ numarası yok. Küçük bir yeşillik alanı var havuzun hemen yanında orada da düğünler oluyor. Zaten bir düğün vesilesiyle geldim buraya da. Çok güzel şeyler yapılabilir lakin ekstra organizasyon firmasına bırakmak lazım. İyi bi’ organizasyon firması rüya gibi bir düğün çıkarabilir burada şuanda bir organizasyon firması mı var yoksa otel kendi mi yapmış hiçbir fikrim yok ama otel yapmışsa hiç ama hiç otele bırakmayın buradaki dekorasyon işini. Yapay çiçekler ve korkunç şamdanlar kullanılmış. Neyse konumuz otel düğün organizasyonu değil
.
Otelin havuzunun yanında ufacık tefecik bi’ pool barı var bi’ numarası yok. Restoran desen evlere şenlik. Akşam yemeğinde toplamda 8 çeşit vardı galiba bunlardan biri köfte, diğeri tavuk, patates, pilav, kabak kızartma, patlıcan kızartma, patates haşlama falandı. Tatlılarında da çeşit yoktu olmamasına rağmen bari lezzet olsun dedik maalesef ki o da yoktu. Özellikle kolasına dikkat çekmek istiyorum hani kötü asidi kaçmış kola falan oldu mı ”ya bu “le cola” mı be eheheh” deriz ya bu sefer le kolaya hasret kaldık. Hangi firmadan temin ediyorlarsa tebrik etmek lazım kendileri kola işinde çığır açmışlar. Bu kadar kötü kola hayatımda içmedim. Hani desem ben pimpirikliyim bende var sorun ama 8 kişi oturduk masaya hiçbirimiz ne kolamıza ne de fantamıza dokunduk. Çok kötüydü çok.

Onun dışında otelde zaten güvenlik yok direkt kapıya hurra giriyorsunuz otel içinde cirit atabilirsiniz. Ben o otelin çevresinde otursam gider oradan yemek yerim yani kimse bir şey sormuyor. Hoş evde yemek daha mantıklı da olabilir restoranı da düşünürsek.

Kısacası düğün için güzel bir alanı var onun dışında bir numarası yok bence. Antalya’ya ziyarete gelmişseniz bir şehir oteli tarzında kullanılabilir sadece yatmak amacıyla onun dışında tatil için tavsiye etmeyeceğim oteller arasında. 

25 Mayıs 2012 Cuma

IC Hotels Green Palace




IC – International Comfort- Oteller zincirinin (IC Airport, IC Hotels Santai, IC Hotels Residence, IC Hotels Green Palace) Antalya Kundu bölgesinde yer alan 5 yıldızlı halkası.

Güvenliği geçtiniz, hafif bir yokuştan geçtikten sonra ihtişamlı kapısına geldiniz otelin. Girişi cidden güzel ve ihtişamlı ama içeriye girdiğiniz anda resepsiyonu görmenizle birlikte o ihtişamı unutuveriyorsunuz. Çünkü gördüğüm en küçük resepsiyona sahip 5 yıldızlı tesis. Hatta 4 yıldızlıları da buna dahil edebilirim. İzmail otelinkinden biraz hallice. Bayi toplantısı için orada bulunmaktaydık ve neredeyse bizim kurduğumuz info standı resepsiyondan büyüktü. Çok garibime gitmişti. Hayır, yeriniz dar olur anlarım derim adamların girişte yerleri darmış ufak yapmışlar ama bildiğin Konya Ovası   gibi de alan var mübarek. Neden böyle bir şey yapmışlar çözemedim.

Resepsiyonu geçtikten sonra önünüze koskoca bi oturma alanı ve lobby bar geliyor. Konya Ovası dedim ya abartmadım çok geniş bi alan var ve her yer koltuklarla doldurulmuş insanlar kahvesini, çayını, birasını alıp oturuyorlar.

Ana restoran –Jasmine- otelin alt katında yer alıyor. Ana restoranın dışında 6 tane daha irili ufaklı restoranları var. Jasmine’s Ana Restaurant, Snack Restaurant, Italyan “Cavalli” Restaurant, Meksika “Casa” Restaurant, Çin “Canton” Restaurant, Japon “Sushi” Restaurant, Green Fish Restaurant, Türk “Fes” Restaurant. Ana restoran gayet ihtişamlı bir merdivenden indikten sonra ne idüğü belirsiz ve cidden gereksiz olan bi’ köprüden geçtikten sonra restorana ulaşıyorsunuz. İki girişinden birinden girdikten sonra sol tarafta açık büfe sağ tarafınızda ise masalar kalıyor. Açık büfesi gayet sağlam. Dana rostosu yediğimin en iyisiydi. Tatlılar konusunda sınıfta kalsa da (özellikle sütlacı çok kötüydü) –ki adam gibi tatlı yapabilen oteller nadirdir- genel olarak yemekleri oldukça lezizdi. Balık yemesem de görünümü gayet iyiydi en azından kupkuru değildi. Yiyen arkadaşlara sorduğumda da gayet olumlu cevaplar almıştım. Bir de restoranın dışarıya doğru teras kısmı var büfeleri gezmeden önce ilk oraya uğrayın ben sonradan keşfettim orayı. Izgara bölümünü oraya koymuşlar ve ızgaraları köfte olsun adana olsun gayet iyiydi. Pizza bölümü de ben oradayken dışarıdaydı her ne kadar ufak super fresh pizzalardan da olsa tadı iyiydi.

Çok büyük bir bahçeye sahip otel ve ismine yakışır biçiminde her yerde ağaçlıklar ve çim alanları var. Çimlik alanların içersinde hamaklar gel de uyu diye insanı çağırıyor gayet huzur dolu. Arka taraflarda kalan Greenisyum –yanlış hatırlamıyorsam- adında bir açık hava tiyatro bölümü var gayet güzel animasyon ekibi burada geceleri gösterilerini düzenliyorlar. Buranın hemen yanında da bir bar var buradan da içki servisi yapılıyor.

Otelin havuzlarının içersinde ufak adacıklar yapılmış ve bu adacıklara ağaçlar serpiştirilmiş. Çok güzel duruyor ağaç konusunda cidden titizler. Havuzları ise oldukça büyük otel için gayet yeterli seviyede.

Odaları ise gayet konforlu, standart odası dahil insan aradığını bulabiliyor. otelin mottosuna “We invite you to comfort” gayet uygun.

Sonuç olarak tatilimde hem yeşillik, hem eğlence hem de konfor istiyorum diyorsanız. Sizin için gayet uygun  

24 Mayıs 2012 Perşembe

Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA


Antalya’nın Kemer ilçesinin Beldibi mevkisinde yer alan 5 yıldızlı tesis. Antalya’dan Kemer tarafına giderken sol tarafta kalıyor.

Güvenliği geçtikten sonra otelin ana binasını geçtikten hemen sonra solda siyah antika bi araba karşılıyor sizi. 1954 model olsa gerek neyse tam hatırlamıyorum ama çok hoş bi’ arabaydı. Arabanın arka tarafında spa merkezi kalıyor. Spa’sı gayet iyi diye duyumlar aldım ama ne kadar iyi ne kadar kötü hiçbir fikrim yok ama görünüş bakımından oldukça güzel dekore etmişler.

Resepsiyonu geçtikten sonra aşağı tarafa doğru ilerleyince lobby bar ve restorana ulaşıyoruz. Lobby barın orada bulunan ufak bi’ sahnede geceleri canlı müzik yapılıyor.

Benim gittiğim dönem kış dönemine denk gelmesine rağmen restoran yemekleri çeşitliydi. Biraz geç girdiğimden dolayı soğuk olsa da bu konuda kötü bir yorum da yapamayacağım. Sonuçta tüketim kısıtlı ve ürün çeşidi fazlaydı. Her ne olursa olsun iyi diyebilirdim.

Restoran ve barlarını sıralarsak; La Noblesse, Renaissance Lounge, Lotus Restoran, Sunset Beach Bar, Piano Bar, Pool Bar, Uluslar arası A le Carte, Santa Fe, Sunset, Safran, Moonlight A la Carte ve barbekü, mangal yapılan bahçe tarafında bir yer var. Irish Pub da bulunan otelde irish pub biraz modern tarzda. Her tarafın ahşap olmasına alıştığımız konseptin dışına çıkmışlar. Mobilyaları oldukça hoş.  

Otelin aslında kısmen de olsa bi’ konsepti var ama bi’ Kremlin Palace ya da Topkapı Palace kadar yoğun değil elbette. Ama Rönesans esintileri yok değil. Resimler olsun mimari olsun gayet hoştu.

Odaları ise standart odası bile gayet hoş. Muhteşem, süper diyemem elbette ama standart bir oda için gayet yeterli bi’ donanıma sahip.  

22 Mayıs 2012 Salı

Letoonia Golf Resort Hotel



Antalya’nın Belek – ileribaşı bölgesinde yer alan 5 yıldızlı konsept otel.
Aralıksız en çok süre geçirdiğim otel bu olsa gerek 4 gün boyunca neredeyse otelden çıkamadım. Bu süre zarfında da otelin her yerini gezme şansım oldu.


İlk başta otelin ismine takıldım ben bu kadar yunan esintileri taşıyan bir otelin ismi neden Letonya. Uzun uzun düşüncelere daldım. Sonra dedim –yunan mitolojisine fazlaca ilgim olduğundan- herhalde Leto’dan (apollo ve artemis’in annesi) geldiğini düşündüm yoksa Letonya ile pek alakalı değil yani.

Oteli giriş kapısından itibaren anlatmaya başlarsak. İlk başta otomatik bir kapı yerine eski döneme uygun olsun diye iki tane kenara doğru açılan kapı kullanmışlar her ne kadar güvenlikler için eziyet olsa da güzel olmuş. Giriş ile resepsiyon arası fazla uzun değil hemen otelin kapısına ulaşıyorsunuz. Alışa gelmişliğin dışında Resepsiyon bölümü otelin ana binasından ayrı. Resepsiyonun karşısında ufaktan bir bar ve koltuklar var. Resepsiyonistleri ise ayrı bi iyiydi. cidden  her işim düştüğünde yardım ettiler. Kendileriyle alakalı olmayan konularda bile çok yardımları dokundu, sağ olsunlar.

Resepsiyondan çıktıktan sonra sizi uzun bi yol karşılıyor herhalde 200 metre civarında bi koridor çardak şeklinde kapatılmış üstü sağından solundan ufak dereler akıyor. Derenin arka taraflarında çimenlik alan var ve bu alanın içinde ise bungalov şeklinde 3 katlı otel odaları var. Çimenlik alanda oldukça güzel heykeller bulunmakta. Ki sanatta zerre anlamayan biri olsam bile çok hoşuma gitmişti. Koridorun sonunda havuz sizi karşılıyor sağ tarafınızda pool bar ve animasyonun kullandığı sahne sol tarafınızda ise ana bina ve biraz aşağısında restoran karşınıza çıkıyor. Ana binanın içinde toplantı salonları var aslında bir tane büyük salonu var lakin separatorler ile 4 ayrı salona ayrılabiliyor (Zeus, Artemis, Leto, Apollo) ki biz bu salonları kendi separatorlerimizle 17’ye bölmüştük.
 Ana binanın girişinde guest relations bölümü kalıyor. Hemen yanında spa merkezi var. Ve sağ tarafta internet kafe ve internet kafeye girmeden koridordan devam ederseniz bilardo, masa tenisi, langırt oynayabileceğiniz gaming room var. Üst katta salonların olduğu bölgede ise atrium barı mevcut.
 
Restoranı ise ana binanın birazcık aşağısında kalıyor. Büyük bi’ çardak şeklinde yapmışlar gayet hoş. Eğer bir gün kalıp dönseydin sıçıp sıvardım ama sonraki günler durumu düzelttiler. Kaldığımın ilk günü o kadar kötü yemekler çıktı ki yiyecek hiçbir şey bulamadım resmen ama 2. günü yaptıkları Türk yemekleri günü ile gönlümü kazandılar ki kokoreç bile vardı. Her ne kadar ekmek arası şeklinde değil de yufkaya sarıp verseler de yine de iyiyidi yemekleri. Adana kebabından, lahmacununa, et ve tavuk olmak üzere iki çeşit dönerine Maraş dondurmasına kadar bir çok türk yemeği mevcuttu tatlılarda ise sadece türk mutfağından seçmeler vardı.

Havuzun kenarından ilerleyince bir tahta gemi –dekor olsun diye yapmışlar havuz dibine- ilerleyip denizin üstüne kurulmuş uzun bir köprüyle daha karşılaşıyorsunuz orayı da geçtikten sonra sağ tarafta sneak bar kalıyor ve plaj. Klasik otel eğlencelerinin hepsi mevcut burada da.

Odalarına gelirsek ben dışarıdan hayran olarak baktığım bungalovlarda kaldım. Double oda olmasına rağmen tek kaldım bu da otelin bana kıyağıydı lakin otel odası beklediğim kadar güzel değildi. Bir yatak, iki koltuk ve ufak bi lcd tv. banyosu oldukça kötüydü hani jakuzi beklemiyordum ama nene dede duşakabini de beklemiyordum açıkçası. Mini barı ücretsizdi ki fazla da bir şey yoktu açıkçası bir bira, bir kola, soda, su.. gece 00.00’dan sonra 542’yi arayıp gece kahvaltısını odanıza söyleyebiliyorsunuz ama pek tavsiye etmem o kadar da leziz değiller. Omleti olsun hamburgeri olsun kuruydu fazlaca ama gece gece o kadar yorgunluktan sonra   pek tadına bakmadan yemiştim.


Evet otelimiz golf resort olmasına rağmen içerisinde 18 delik golf sahası yok. Sadece antreman yapabileceğiniz bir bölge var golf sahası otelden bağımsız bir yerde bulunuyor ki yeri hakkında da pek bilgim yok ama yakında bir yerlerde değildi. Otelden çıkış yapmak gerekiyor.

Son olarak ise personel bakımından –güvenlikteki bir yavşak hariç- oldukça iyi ve ellerinden geleni yapıyorlar. Sağ olsunlar yardımları çok oldu.